18 Ekim 2013 Cuma

Euroleague'de Muhteşem Başlangıç

Euroleague’de ülkemizi temsil eden üç takımımızın da oynadıkları ilk maçları kazanmaları, ortaya koydukları performanstan ziyade önemliydi.

Galatasaray Liv Hospital, zorlu Montepaschi Siena deplasmanında çok iyi bir oyun ortaya koyarak
beklentilerin de üzerinde rahat bir galibiyet elde etti. Elbette Siena, hem kadro hem de oyun olarak geçen yılın çok altında bir takım. Ancak Galatasaray Liv Hospital’ın da oyununu hiçbir şekilde küçümsememek gerekiyor. Haftaya Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanacak Olympiacos karşılaşması öncesinde Sarı Kırmızılılar önemli bir galibiyet almayı başardılar ve taraftarlarını da salona çekerek son iki yılın şampiyonunu devirebileceklerinin sinyallerini verdiler.

Fenerbahçe Ülker ise Budivelnik Kiev karşısında üç periyot boyunca büyük sıkıntı yaşamasına karşın galibiyete ulaşmayı bildi. Yeni bir takım olmanın sıkıntısını oldukça fazla yaşayan Sarı Lacivertlilerin üzerinde yoğun bir baskı olduğu saklanamaz bir gerçek. Hatta bu baskı için, geçen yıl Simone Piangiani döneminden başlayarak oluşan hava olarak da tanımlayabiliriz. Fenerbahçe Ülker’in, oyun sistemi oturana kadar Avrupa’da alacağı her galibiyet gerçekten altın değerinde. Bu nedenle üç periyotta yenen onca sayı ve toplamda da potada görünen 84 sayı bir yana, Sarı Lacivertlilerin bu maçı kazanması, özgüven açısından büyük önem taşımakta.

İlk hafta iç sahada maç oynayan tek temsilcimiz olan Anadolu Efes’in, EA7 Emporio Armani karşısında nasıl bir performans sergileyeceği büyük önem taşıyordu. Bunun da en önemli nedeni Lacivert Beyazlıların lig maçında Galatasaray Liv Hospital karşısında hiçbir varlık gösterememesinden kaynaklanıyordu. Ancak Oktay Mahmuti, Euroleague’de, yabancı sınırlamasının bulunmamasının da etkisiyle istediği gibi oyuncularını kullandı ve takımını da farklı galibiyete taşıdı. Yalnız burada iki noktanın altını çizmek gerekiyor:

Dusko Savanovic, ülkemize geldiği günden bu yana belki de en iyi maçını –ki diğerini hatırlamama ihtimalimizi de var sayıyoruz, İtalyan ekibine karşı oynadı. Ayrıca Scotty Hopson, yapılan eleştirilerin aksine beklentilerin çok üzerinde bir oyun ortaya koydu. Bu ikiliye Vasileiadis’in hırslı oyunu ve Jamon Gordon’un da takımı bir araya getiren oyun yapısını ekleyince Anadolu Efes rakibini çözdü.

Bir diğer altı çizilmesi gereken önemli etken ise EA7 Emporio Armani’nin çok sayıda yeni oyuncusunun olması ve sakatlığı bulunan yıldız isimlerin yokluğunda rotasyonda yaşanan darlıktı. Elbette 1992 doğumlu Alessandro Gentile ve Euroleague’in kalburüstü isimlerinden Keith Langford yine iyi maç çıkarttılar ancak İtalyan ekibinin gerçek anlamda takım olması için önlerinde kat edeceği çok yol bulunuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder